iSLaMFaN
  DuaLaR
 

ABDEST DUALARI

ABDESTE BAŞLARKEN;

 

Allah'ın (cc) ismini zikrederek başlarım. İslam dini

üzere kıldığı için; hamd Allah'a (cc) mahsustur.

O'na hamdederim.

AĞIZA SU VERİRKEN;

 

Allah'ım, Kur'an-ı Kerim'i okumada, seni zikretme,

sana şükretme ve sana en güzel şekilde kulluk

etmede inayetini istirham ederim.

BURUNA SU VERİRKEN;

 

Allah'ım, Beni cennetin rahiyası ile rahiyalandır, ve

cennet nimetlerinden beni rızıklandır.

YÜZÜ YIKARKEN;

 

Allah'ım. Bir kısım yüzlerin ağarıp nurlandığı, bir

kısım yüzlerin ise karardığı gün; benim yüzümü

nurlandır. ağart.

SAĞ ELİ YIKARKEN;

 

Allah'ım. Kitabımı (amel defterimi) sağ elime ver ve

benim hesabımı kolaylaştır.

SOL ELİ YIKARKEN;

 

Allah'ım. Kitabımı (amel defterimi) sol elime verme.

Ve arkamdan da verme.

BAŞI MESHEDERKEN;

 

Allah'ım. Beni hak sözü dinleyenlerden ve onun en

güzeline tabi olanlardan eyle.

BOYUN MESHEDİLİRKEN;

 

Allah'ım. Boynumu cehennem ateşinden azad

buyur.

AYAKLARI YIKARKEN;

 

Allah'ım. Sırat Köprüsü'nden ayakların kaydığı

günde, benim ayaklarımı kaydırma; sabit eyle.

ABDESTTEN SONRA;

 

Allah'ım beni tevbe eden ve günahlardan

temizlenen kullarından eyle.


-----------------------------------------------------------------------------

ALLAH'IN İSİMLERİ


"En güzel isimler Allah'indir. O'na o isimlerle dua edin.O'nun isimleri konusunda egrilige sapanlari birakin.Onlar yaptiklarinin cezasini göreceklerdir."
(A'râf suresi 180.ayet)

"Allah'yn 99 güzel ismi vardir.Bu isimleri inanarak ve manalarini anlayarak sayip ezberleyen cennete gider. Süphesiz Allah tektir,teki sever."
(Müslim,8/164)

Allah'in ismi ve sifatlari ezelidir. Bu isimler,Allah ile kul arasinda bir bag durumundadir. Bu isimler olmasaydi, kulun Allah ile irtibati çok noksan kalirdi. Allah isminin disindaki isimler,ayni zamanda Allah'in sifatidr.

"Ey Insanlar!Siz Allahü Teâlâ'ya muhtaçsiniz. Zengin ve övülmeye layik olan ancak Allah'tir."
(Fatir suresi 15.ayet)

"Allahi anmak mübarek isimlerini okumak kalb ve ruhlarin sifasidir."
(Hadis-i Serif)

 

 

"O, yaratan, var eden, sekil veren Allah'tir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun sanini yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Hasr-24)"

  ALllah
(Varligi zorunlu olan ve bütün övgülere layik bulunan zatin özel ve en kapsamli adi)


RAHMÂN

(Bagislayan, esirgeyen)


RAHÎM
(Bagislayan, esirgeyen)


MELiK

(Görünen ve görünmeyen alemlerin sahibi)


KUDDÛS
(Her eksiklikten münezzeh)


SELÂM
(Esenlik veren)


MÜ'MiN

(Güven veren, vaadine güvenilen)


MÜHEYMiN

(Kainatin bütün islerini gözetip yöneten)


AZÎZ

(Yenilmeyen yegane galip)


CEBBÂR
(Iradesini her durumda yürüten, yaratilmislarin halini iyilestiren)


MÜTEKEBBiR
(Azamet ve yüceligini izhar eden))


HÂLIK
(Takdirine uygun bir sekilde yaratan)


BÂRI'
(Bir model olmaksizin canlilari yaratan)


MUSAVVIR
(Sekil ve özellik veren)


GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahlari bagislayan)


KAHHÂR
(Yenilmeyen, yegane galip)


VEHHÂB
(Karsilik beklemeden bol bol veren)


REZZÂK
((Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren)


FETTÂH
(Iyilik kapilarini açan, hakemlik yapan)


ALÎM
(Hakkiyla bilen)


KÂBZ
(Rizki tutan, canlilarin ruhunu alan)


BÂSIT
(Rizki genisleten, ruhlari bedenlerine yayan)


HÂFID
(Alçaltan, zillete düsüren)


RÂFI'
(Yücelten, izzet ve seref veren)


MUIZ
(Yücelten, izzet ve seref veren)


MÜZIL
(Alçaltan, zillet veren)


SEMI'
(Isiten)


BASÎR
(Gören)


HAKEM
(Son hükmü veren)


ADL
(Mutlak adalet sahibi, asiriliga meyletmeyen)


LATÎF
(Yaratilmislarin ihtiyacini en ince noktasina kadar bilip sezilmez yollarla karsilayan)


HABÎR
(Her seyin iç yüzünden haberdar olan)


HALÎM
(Acele ile ve kizginlikla muamele etmeyen)


AZÎM
(Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


GAFÛR
(Bütün günahlari bagislayan)


SEKÛR
(Az iyilige çok mükafat veren)


ALÎ
(Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


KEBÎR
(Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)


MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)


HASÎB
(Kullarina yeten, onlari hesaba çeken)


CELÎL
(Azamet sahibi)


KERÎM
(Fazilet türlerinin hepsine sahip)


RAKÎB
(Gözetleyip kontrol eden)


MÜCÎB
(Dileklere karsilik veren)


VÂSI'
(Ilmi ve merhameti herseyi kusatan)

HAKÎM
(Bütün emirleri ve isleri yerli yerinde olan)


BÂIS
(Ölümden sonra dirilten)


SEHÎD
(Her seyi gözlemis olarak bilen)


HAK
(Fiilen var olan, mevcudiyeti ve uluhiyyeti gerçek olan)
 
 
 MÜMÎT
(Öldüren)


HAY
(Ebedi hayatta diri)


KAYYÛM
(Her seyin varligi kendisine bagli olup kainati idare eden)


VÂCiD
(Diledigini diledigi zaman bulan bir müstagni)


MÂCiD
(Sanli, serefli)


VÂHiD
(Bölünüp parçalara ayrilmamasi ve benzerinin bulunmamasi anlaminda tek)


SAMED
(Arzu ve ihtiyaçlari sebebiyle herkesin yöneldigi ulular ulusu bir müstagni)


KÂDiR
(Her seye gücü yeten, kudretli)


MUKTEDiR
(Her seye gücü yeten, kudretli)


MUKADDiM
(Öne alan)


MUAHHiR (Geriye birakan)


EVVEL
(Varliginin baslangici olmayan)


ÂHIR
(Varliginin sonu olmayan)


ZÂHIR
(Varligini ve birligini belgeleyen birçok delilin bulunmasi açisindan asikar)


BÂTIN
(Zatinin görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açisindan gizli)


VÂLÎ
(Kainata hakim olup onu yöneten)


MÜTEÂLÎ
(Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


BER
(Iyilik eden, vaadini yerine getiren)


TEVVÂB
(Kullarini tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden)


MÜNTAKIM
(Suçlulari cezalandiran)


AFÜV
(Hiçbir sorumluluk kalmayacak sekilde günahlari affeden)


RAÛF
(Sefkatli)


MÂLIKÜ'L-MÜLK
(Mülkün sahibi)


ZÜ'L-CELÂLI ve'l-IKRAM
(Azamet ve kerem sahibi)


MUKSIT
(Adaletle hükmeden)


CÂMI'
(Toplayip düzenleyen, kiyamet günü hesaba çekmek için mahlukati toplayan)


GANÎ
(Her seyden müstagni, kendi disinda her sey O'na muhtaç)


MUGNÎ
(Zenginlik verip tatmin eden)


MÂNI'
(Dilemedigi seyin gerçeklesmesine müsaade etmeyen, kötü seylere engel olan)


DÂR
(Zarar veren)


NÂFI'
(Fayda veren)

NÛR
(Nurlandiran, nur kaynagi)
 
 

HÂDÎ
(Yol gösteren, murada erdiren)


BEDÎ'
(Esi ve örnegi olmayan, sanatkarane yaratan)


BÂKÎ
(Varliginin sonu olmayan)


VÂRIS
(Varliginin sonu olmayan)


RESÎD
(Bütün isleri isabetli ve hedefine ulasici, irsad edici)


SABÛR
(Çok sabirli)


VEDÛD
(Çok seven, çok sevilen)


MECÎD
(Sanli, serefli)

HAMÎD
(Övülmeye layik)


MUHSÎ
(Her seyi tek tek ve bütün ayrintilariyla bilen)


MÜBDI'
(Ilkin yaratan)


MUÎD
(Tekrar yaratan)


MUHYÎ
(Can veren)

VEKÎL
(Güvenilip dayanilan)


KAVÎ
(Her seye gücü yeten, kudretli)


METÎN
(Her seye gücü yeten, kudretli)


VELÎ
(Yardimci 
 


-----------------------------------------------------------------------------

Berat Gecesi Duası

"Bismillâhirrahmanirrahim. Eûzu bi-afvike min ikâbike ve eûzu bi-ridâke min sahatike ve eûzu bike minke celle vechuke lâ-uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike."

Anlamı:
"Ya Rabbi, cezandan affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden sana sığınırım, Zatın yücedir, seni övmek için kelime bulamıyorum, Sen kendini övdüğün gibisin."


-----------------------------------------------------------------------------

Çeşitli sual ve cevaplar

Sual: Ev alırken, (Ya Rabbi hayırlı ise, bu evi nasip eyle), yahut evlenirken, (Evlenmek hayırlı ise, evlenmemi nasip eyle) diye dua etmemeli, (Hayırlısı ile ver) demeli deniyor. Bunun hangisi uygun ve aradaki fark nedir?
CEVAP
Hayırlısı ise ver demekte bir teslimiyet vardır, uygundur. Hayırlısı ile ver demek de, uygunsuz değildir. Fakat, sanki bunda ısrar var, illa o şeyin olması isteniyor. Birinci şekilde söylemek daha iyi olur.

Sual: (Vaki olanda hayır vardır) veya (Hayırlısı olur inşallah) deniyor. Böyle demek uygun mu?
CEVAP
Vaki olanda hayır vardır demek, irade ve tercihimizin dışında ve sebeplere yapıştığımız halde, başımıza ne gelirse gelsin, sabretmeli, şikayetçi olmamalı; sabredersek, bizim için neticesinin hayır olacağını bilmeli demektir. Yoksa, herkesin başına gelen her şey, onun için mutlaka hayra sebep olur demek değildir.

(Hayırlısı olur inşallah) demek, Allahü teâlâ bunun neticesini senin için hayırlı yapsın, hata ve kusurunu affetsin, yanılmaktan, zarar görmekten korusun, sana nimet ihsan etsin demektir.

Sual: Başımıza bir bela gelince, bir yakınımız ölünce nasıl dua etmeliyiz?
CEVAP
Ümmü seleme validemiz, şöyle anlattı:
Peygamber efendimiz, (Sıkıntıya düşen, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun [âyetini okuduktan sonra], Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allahü teâlâ onu o sıkıntıdan kurtarır ve ona daha hayırlısını verir) buyurdu. Sonra,
“Ben, Ebu Seleme ölünce böyle dua etmiştim. Allahü teâlâ da bana Ebu Seleme’den daha hayırlısını, yani Resulullahı verdi” dedi. (Müslim)

Sual: Hatmi tehlil gibi zikirleri, bir murat için okunan duaları abdestsiz de okumak caiz midir?
CEVAP
Evet bütün zikirler ve dualar abdestsiz okunabilir. Ancak abdestli okumak elbette iyidir. Hele bir murat için okunan dua ve zikirleri abdestli okumaya çalışmalıdır.

Sual: Dua yazılı muska ile tuvalete girilir mi?
CEVAP
Naylon içinde ise, tuvalette de çıkarmak gerekmez.

Sual: Kuleuzüleri okuduktan sonra avuca üfleyip elleri vücuda sürmenin faydası var mı?
CEVAP
Resulullah efendimiz, bazı âyetleri okur mübarek avuçlarına üfler ve avuçları ile mübarek vücutlarını mesh ederlerdi. Birçok hastalık için iyidir.

Sual: Namazdaki dualar Türkçe okunabilir mi?
CEVAP
Hayır, Arapça okumak şarttır.

Sual: Arapça bilmeyen kimsenin duaları Türkçe olarak okumasında mahzur var mıdır?
CEVAP
Namaz, hutbe, ezan gibi yerlerdeki dualar hariç, bir çok duayı Türkçe olarak söylemek caizdir. Ancak bazı duaların tam Türkçeleri olmuyor. Tercümeleri aslının yerini tutmuyor. Mesela selam da bir duadır. Ama bunların Türkçeleri olmaz. Resulullah efendimizin bildirdiği şekilde selamün aleyküm veya esselamü aleyküm diye selam vermelidir. Hacda Allahümme lebbeyk diye söylenenler var. Bunun gibi duaları Türkçe söylemek uygun olmaz.

Sual: Camide tesbih çekerken, dua ederken veya Kur'an-ı kerim okunurken, mazeretsiz bağdaş kurup oturmakta mahzur var mı?
CEVAP
Bir rahatsızlık yoksa öyle oturmamalıdır.

Sual: Namaz kılmış olana, (Allah mübarek etsin) mi denir, yoksa (Allah kabul etsin) mi?
CEVAP
Allah mübarek etsin denir.

Sual: Haram olan bir şeyi elde etmek için ya da yapabilmek için dua etmek haram mı? Mesela ya Rabbi bana rakı içmeyi nasip eyle demek haram mıdır?
CEVAP
Evet haramdır.

Sual: Bazıları, bir din kitabını mesela Mektubatı okuyup bitirdikten sonra Sadakallahülazim diyorlar. Bir mahzuru var mı?
CEVAP
Öyle söylemek uygun değil. Sadakallahülazim demek, Allah doğru söyledi demektir. Kur'an-ı kerim için söylenir.

Sual: Amenerresulü okunurken dinleyenlerin dua kısmında yavaşça âmin demeleri caiz mi?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Hadis-i şerifte, (Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehid olarak ölür) buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım zaman imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, yine aynı sevaba kavuşur, şehid olarak ölür müyüm?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazla sevap aldığı için, ayrıca okuması gerekmez. Her gece Amenerresulü’yü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez.

Sual: Bir şey okuduktan sonra veya vaazdan sonra el fatiha deniliyor. Fatiha okumak şart mı?
CEVAP
Fatiha denince fatiha okumak şart değil ama okumak iyi olur

Sual: Bilgisayarda yüklü bulunan sure ve duaları kulaklıkla dinlemekte mahzur var mı?
CEVAP
Mahzuru olmaz.

Sual: Duaya nasıl başlamalı?
CEVAP
Şöyle başlanabilir:
(Elhamdülillahi Rabbilalemin esselatü vesselamü alâ resulina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihi ecmain.)

Sual: Namazdan sonra fatiha okumak sünnet mi bid'at mi?
CEVAP
Caizdir, mahzuru yoktur.

Sual: Bazen yazı yazarken, yapacağım şeyi unutuyorum, ne yazacaktım ki diye düşünüyorum. Unutmamak için veya hatırlamak için bir dua yok mu?
CEVAP
Büyük bir zata bir dua et de şu olsun diyorlar, o da dua ediyor ve o iş oluyor. O duayı bize de öğret diyorlar. Öğretiyor, fakat onlarınki kabul olmuyor. Sebebini soruyorlar. (Bu 30 senenin mahsulüdür. 30 senedir dua ediyorum, siz de devamlı edin bir gün duanız kabul olur) buyuruyor.

Bir kimse yazı yazarken unuttuğu, hatırlayamadığı şeyler oluyormuş. Resulullah efendimiz ona buyuruyor ki:
(Kalemini kulağına koy. Söyleneni daha iyi hatırlarsın.) [Tirmizi]
Ne yazacağını unutan kimse kalemini kulağına koymalı ve Resulullaha salevat-ı şerife getirmelidir.

Sual: Son teşehhüdde sübhane rabbike âyeti dua olarak okumak caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir. Kur’an-ı kerim ve hadis-i şeriflerde bildirilen bütün duaları okumak caizdir.

Sual: Çocuğumun yaramazlıklarına karşı okuyabileceğim dua var mı?
CEVAP
Hem kendiniz ona hayır dua edin, hem de çocuğa namaz kılmayı, bazı sureleri, duaları öğretin. Mesela La havle’yi öğretin. Çocuğun yaramaz olması iyidir. Meşhur büyük kimseler çocukken çok yaramaz imiş. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Çocuğun küçüklüğünde yaramaz oluşu, büyüklüğünde aklının ziyadeliğidir.) [Hakim]

Sual: Dua ederken 3 veya 7 kere tekrar etmek gerekir mi?
CEVAP
3 veya 7 kere tekrar etmek isteğimizi kuvvetlendirmek içindir. Mesela (Ya Rabbi günahlarımı affet) diye 7 kere söylenebilir. Veya (Ya Rabbi çocuğu salih olarak büyüt) diye 3 veya 7 kere söylenebilir.

Sual: Haram işleyen birisi, çok günah işliyorum, elimi açıp dua etmeye yüzüm yok, ben namaz kılamam derse buna ne denir?
CEVAP
Ne kadar çok günah işlerse işlesin yine namaz kılmalıdır. Çünkü namaz bir çok günahların affına sebep olur. Bir çok kötülüklerden korur. İyi birisi olmaya sebep olur.

Sual: Namazda secdede dua edebilir miyiz?
CEVAP
Farz namazların secdesinde dua edilmez. Nafile kılarken secdede dua edilebilir. Namaz haricinde secdeye kapanıp dua edilir.

Sual: Allah gönlüne göre versin diye dua uygun mu?
CEVAP
Biz hakkımızda ne hayırlıdır bilemeyiz. Allahü teâlâ hakkında hayırlı olanı nasip etsin demeli, bizim arzu ettiğimiz kendi zararımıza olabilir.

Sual: Haddimi bilmeden Ya Rabbi beni de imtihan et diye dua ettim... ve bir daha da kendime gelemedim. Ne yapmam lazım?
CEVAP
Evet gerçekten çok büyük söz etmişsiniz. İnsan acizdir, imtihana dayanabilir mi? İnsan kendine beddua eder mi hiç? Öyle dua ettiğinize tevbe edin. Bir zaman adamın birisi, Ya Rabbi beni sıkıntılara karşı sabredenlerden eyle diye dua ediyor. Peygamber efendimiz, (Bela mı istiyorsun?) buyuruyor.

Sual: Peygamber efendimizin en çok okuduğu dua ne idi?
CEVAP
“Rabbena atina...” idi. (Beyheki)

Sual: Doğuştan dilimde pepelik var. Ne yapmam uygundur?
CEVAP
Şifa âyet ve dualarını, ihlas ile okumak iyi gelir.

Sual: Kendimiz için okuduğumuz hatmi ve hatm-i tehlili, mezarımıza mı göndermek gerekir, yoksa bekletip biz ölünce, ruhumuza gönderilmek üzere vasiyet mi etmek gerekir?
CEVAP
Bekletip vasiyet etmek diye bir şey yoktur. Okunan hatmin ve hatm-i tehlilin hürmetine mağfiretimiz için dua edilir. Sevabı da başta Peygamber efendimiz olmak üzere, bütün enbiya ve ölü, diri bütün müminlere bağışlanır. Yaptığımız bütün ibadetler, kabir için, ahiret için bir hazırlıktır. Hayır ve hasenatı da sağlığında vermeyip, (Ben öldükten sonra şuralara verin) demek, sağlığında vermek gibi olmaz.

Sual: Annem, sağlığında, Yasin-i şerif okuyup kasete aldı. “Ben ölünce bunu dinleyip sevabını bana gönderin” diye vasiyet etti. Vasiyetini yerine getirmekte mahzur var mı?
CEVAP
Dine uygun olmayan vasiyetler yerine getirilmez. Kasetten Yasin-i şerifi dinlemek ibadet olmaz. Kasetten dinlenilen Kur’an-ı kerim ölüye bağışlanmaz. Bizzat okuyarak bağışlamak gerekir.

Sual: Hadis-i şerifte, sabah ve akşam namazlarından sonra, Haşr suresinin [hüvallahülleziden itibaren] son üç âyetinin okunması bildiriliyor. Halbuki çok yerde Lev enzelnadan okunuyor. Yine hadiste, namazlardan sonra, 10 ihlas okunması bildirilirken, siz 11 ihlas okunacağını bildirdiniz. Niçin böyle yapılıyor?
CEVAP
Bir hususta birkaç rivayet varsa, en faziletli olanını seçmek iyi olur. Haşr suresinin sonunu Lev enzelnadan okumak daha iyi olur. Namazdan sonra 10 veya 11 İhlas okunması bildirilmiştir. 11 defa okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sabah namazından sonra 11 defa ihlas okuyan müslümana, Cennette bir burç verilir.) [Haraiti] (Bu hadis-i şerif, Ramuz’un 382. sayfasında da vardır.)

Sual: (Ya Rabbi, hakkımda hayırlı ise şu kızı veya şu oğlanı bana nasip eyle) diye dua etmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Hayırlı ise dediğinize göre, hiç mahzuru yoktur. Çok iyi olur.

Sual: Neden sürekli sayılar var dualarda, onu hiç anlamıyorum. Mesela neden mezarlık önünden geçerken 3 İhlas 1 Fatiha okumam gerekiyor? Neden 2 İhlas değil?
CEVAP
Peygamber efendimiz, üç ihlas okuyan Kur’an-ı kerimi hatmetmiş gibi sevap alır buyuruyor. Fatihanın faziletini bildiriyor. Peygamber efendimiz iki deseydi, siz kalkar, (Neden iki ihlas da üç değil) derdiniz. Yemin kefareti için 3 gün peş pese oruç tutulur niye iki veya 4 değil de 3? Dinin emri öyle! Niye sabah namazı 4 rekat, öğle 10, ikindi 8, akşam 5 rekat? Allah öyle emrettiği için. Suç rakamlarda değildir, bu tür yanlış anlama, bilgisizlikten veya itikad zayıflığından ileri gelir.

Sual: Dualarda, Allah’ım affet ..bağışla yâ Rab! Allah’ım yardım et emir kipli ifadelerle hâşâ Allah’a emredercesine Zâtını bir ast, kendimizi de üst yerine koymuyor muyuz? Herkes niye böyle yanlış dua ediyor?
CEVAP
Peygamber efendimiz öyle dua ederdi, bize de öyle dua edin diye emrediyor. Allahü teâlâ da öyle buyuruyor. Bunlar emir değil, istektir, arzudur. Ya Rabbi günahlarımı affet demek emir değil, ricadır, yalvarmadır.

Sual: Duaları 7 kat normal naylonla sarılıp deriye konulup kılıf yapılsa uygun olur mu? Bununla tuvalete girebilir miyiz?
CEVAP
Deri kılıfa sarılacaksa naylona ihtiyaç yoktur. Deri kılıf olmazsa bir kat naylon yeter. Eskiden naylon olmadığı için mumlu bez yedi kat sarılıyordu. Şimdi buna ihtiyaç yok. Tuvalete de girebiliriz.

Sual: Fasık babaya hayır dua edilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Duaları PVC kaplayarak kullanmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Herkesin gözü önünde tesbih ile, numaratörle zikir çekmek riya olur mu?
CEVAP
Riya kalbde olur. Herkes görsün diye çekiliyorsa riya olur, alışkanlık olduğu için çekiyorsa veya kalbinde hiç gösteriş düşüncesi yoksa riya olmaz. Ancak herkesin gözü önünde çekmek fitneye veya suizanna sebep olabilir.

Sual: Evde çoluk çocuğun yanında, tesbih çekmem ve kuşluk gibi nafile namazları kılmam riya olur mu?
CEVAP
Olmaz. Bilakis onlara örnek olunmuş olur.

Sual: Hastayı papaza okutmak caiz mi?
CEVAP
Asla caiz değildir.

Sual: 3 ihlas 1 Fatiha okunuyor. Kur'anı mushaftaki sıra ile okumak vacip değil mi?
CEVAP
Fatiha dua olarak sonda okunur.

Sual: Yağan yağmur hürmetine diye dua etmek caiz mi?
CEVAP
Evet. Yağmur, rahmet-i ilahiyye alametidir. Zarf söylenip mazruf kastediliyor.

Sual: (Günahsız sabiler hürmetine) diye dua etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Dua niyetiyle Fatiha okurken Besmele çekmek gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Arabi bilenin, dua ve hadisi latin harfiyle yazıp okuması caiz mi?
CEVAP
Caiz değildir.

Sual: Eshab-ı Bedrin isimleri yazılı kağıdı eve asmak veya üzerimizde taşımakta fayda var mıdır?
CEVAP
Eshab-ı Bedrin isimlerinin şifa ve bereket verdiği, Kabani’nin (Esma-i Ehl-i Bedr) kitabında yazılıdır.

Sual: Amenerresulü okunurken, sonundaki dua âyetlerinde, dinleyen, yavaşça amin diyebilir mi?
CEVAP
Evet, diyebilir.

Sual: Günlük dualarımı okurken, şaşırıp fazla okuduğum oluyor. Mesela 500 la havle çekerken 510 veya 520 olabiliyor. Bunun mahzuru olur mu? Namaz tesbihlerinde de bazen 33 yerine 34, 35 olabiliyor. Mahzuru olur mu?
CEVAP
Unutunca mahzuru olmaz. Kasten sünnet olan miktarı değiştirmek mahzurludur. Yanlışlıkla eksik veya fazla olmasının mahzuru olmaz.

Sual: Âyat-ı hırz, flash bellek denen disklere yüklense ve bu diski üstümüzde taşısak, muska taşımış gibi faydasını görür müyüz? Yani diskteki yazı, muska hükmünde olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Muska taşımak caiz midir? Muska nasıl kaplanır? Üçgen şeklinde olmasının, onunla tuvalete girilmesinin mahzuru var mıdır?
CEVAP
Muska taşımak caizdir. (Fetava-yı hadisiyye)
Muskanın üçgen veya başka bir şekilde olmasının da hiç mahzuru yoktur. Muska ya yedi kat balmumu kaplanmış muşamba denilen beze sarılır veya tek kat deri yahut naylona sarılır. Bu haliyle tuvalete girmekte de mahzur olmaz.

Sual: S. Ebediyye’de, (Cuma namazından sonra cemaat ile dua yapmak cahilliktir. Vaazdan sonra toplanarak vaizin yüksek sesle dua yapması bidattir) deniyor. Cuma namazlarından sonra, okunan hatmi şerifleri, cüzleri, kelime-i tehlilleri ölmüşlerimizin ruhlarına hediye etmek de, bu hükme girer mi?
CEVAP
Girmez. Uygun olmayan; camide yüksek sesle, konferans verir gibi, nutuk çeker gibi vaaz ve dua etmektir.

Sual: Peygamberimiz diri olduğuna, işittiğine ve verilen selamı aldığına göre ya Muhammed, ya Muhammed diyerek tesbih çekmek caiz midir?
CEVAP
İşitmek ve selamı almak ayrı şey, Ya Muhammed diye tesbih çekmek ayrı şeydir. Yani böyle tesbih çekmek caiz olmaz. Dinimiz böyle tesbih çekilir diye bildirmedi. Esselamü aleyke ya Resulallah denir, Şefaat ya Resulallah denir, fakat dediğiniz gibi tesbih çekmek caiz olmaz. (Müslümana Nasihat kitabı)

Sual: Sonradan çıkan bid’at diye hoparlörle, kasetle ibadet etmenin caiz olmadığı bildiriliyor. O zaman dijital tesbihlerle de zikretmenin ve tesbih çekmenin caiz olmaması gerekmez mi?
CEVAP
Gerekmez. Dijital tesbihlerle ibadet edilmiyor, sadece sayı sayılıyor. Kaç kere Allah denmişse o tespit ediliyor. Yoksa bizzat dijital tesbih, hoparlör gibi, kaset gibi Kur’an okumuyor, zikretmiyor, yeni bir ses meydana getirmiyor, sadece sayıyı gösteriyor.

Sual: Dua âyetlerini ve diğer duaları, evimizde bulundurmak ve üzerimizde taşımak için, el ile yazılması şart mıdır? Yazıcıdan çıktı alınsa veya fotokopi çekilse de, olur mu?
CEVAP
Evet, olur. Mutlaka el ile yazmak gerekmez.

Sual: Şeytandan muhafaza için, cima esnasında, muska şeklindeki âyât-ı hırzın, boyunda asılı olması caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir. Yatağa euzü besmele ile girilince, şeytan yaklaşamaz.

Sual: Çeşitli ihtiyaçlarımız oluyor. Bunları insanlara bildirmenin mahzuru olur mu?
CEVAP
Dilenmek veya ücretsiz yaptırmak gibi ise, caiz olmaz. Sebeplere yapıştıktan sonra, işimiz olmuyorsa, dua edip, ihtiyaçlarımızı Allahü teâlâya havale ederiz. Hadis-i şerifte,
(İnsan, ihtiyaçlarını, Allaha havale ederse, Allahü teâlâ, onun ihtiyaçlarını [meydana getirecek sebepleri] ihsan eder) buyuruldu. (Hakim)

Mesela, herkesin ona merhamet ve hizmet etmesini temin eder. Bir beyit şöyledir:

Hak, irade edince, her işi âsân eder,
Sebebini yaratır, bir anda ihsan eder.


-----------------------------------------------------------------------------

Abdestle ilgili önemli hadisler!!!  

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Abdeste devam et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın.) [Harâiti]

(Güzel abdest alıp camiye giren Allah’ın misafiri olur. Allahü teâlâ da misafirine mutlaka ikram eder.) [Beyheki]

(Güzelce abdest aldıktan sonra "Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehü la şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü" diyene Cennetin sekiz kapısı açılır.) [Nesai]

(Güzelce alınan abdest, imanın yarısıdır.) [İbni Hibban]
(İlk sorgu abdestten olacaktır. Abdesti güzel ise, sıra namaza gelir.) [Beyheki]

(Hiçbir günahkâr yoktur ki, güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılarak mağfiret dilesin de, affedilmiş olmasın.) [Tirmizi]

(Güzelce abdest alıp namazını cemaatle kılanın bütün günahları affolur.) [Müslim]

(Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur.) [Buhari]

(Güzelce abdest alıp bir din kardeşini ziyaret eden, Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Davud]

(Güneş yükselince [işrak vaktinde] güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılanın bütün günahları affolur.) [İ.Ahmed]

(Soğukta, sıcakta güzelce abdest almak, günahlara kefaret olur.) [Müslim]

(Güzelce abdest alıp, huşu içinde namaz kılmak, küçük günahlara kefaret olur. Bu durum ömür boyu devam eder.) [Müslim]


-----------------------------------------------------------------------------

  EZAN DUASI
 
Cabir'den yapılan bir rivayette Peygamberimiz "Kim ezanı duyunca şu duayı okursa ona şefaatim kıyamet gününde vacip olur."
peygamerimizin söylediği dua:

"Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kaimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh."

Türkçesi: Allah'ım! Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabbi, Muhammed (sav)'ye vesileyi, fazileti ve yüksek dereceyi ver. Onu kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır."
 

-----------------------------------------------------------------------------

   
 
 HATİME DUASI

(Bütün dualardan sonra okunur)

(Allâhümme innâ nes'elüke temâm'en-ni'me ve devam e'l-âfiye ve husn'el-hâtime).

 Manası: "Allahım senden nimetin tamamı olan cenneti, afiyetin devamını ve iman üzere güzelce ruh teslim etmeyi, dilerim." demekdir.

GÜNÜN KÖTÜLÜKLERİNDEN KORUNMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR

 Eûzü besmeleden sonra:

1-Bismillâhi'llezî lâ yedurru maasmihî şey'ün fı'l-ardı ve lâ fi's-semâi ve hüve's-semî'ul-alîm . Üç kere okunması şâyân-ı tavsiyedir.

Manası: "İsmiyle yerde ve gökte hiç bir şeyin zarar vermediği Allah adıyla başlarım. O hakkıyla işiten kemaliyle bilendir." demekdir.

Eûzü besmeleden sonra:
 

2-Allâhümme ente rabbî lâ ilahe illâ ente, aleyke tevekkeltü ve ente rabb'ül-arş'il-azîm, mâşâallâhü kân ve mâ lem yeşe’lem yekün, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh'il-Aliyy'il-Azîm.

Manası: "Allahım! Sen benim rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Sana dayandım. Sen yüce Arşın rabbisin. Allahın dilediği olur. Dilemediği olmaz. Güç ve kuvvet ancak yüce olan Allah sayesindedir." demekdir.

Eûzü besmeleden sonra

3-(Allâhümme innî e'ûzü bike min şerri nefsî ve min şerri külli dâbbetin, ente Âhızün bi nâsiyetihâ, inne Rabbî alâ sırâtın müstekîm, a'lemü ennallâhe alâ külli şey'in kadîr,ve ennallâhe kad ehâta bi külli şey'in ılmâ).

Manası: "Allahım! Nefsimin şerrinden, emrin altında olan bütün canlıların şerrinden sana sığınırım. Benim Rabbim dosdoğru bir yol üzeredir. Bilirim ki Allah her şeye kadirdir. Allah her şeyi ilmiyle kuşatmıştır." demekdir.

Eûzü besmeleden sonra yedi kere okunmalıdır:

4-(Hasbiyallâhü lâ ilahe illâ hû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb'ül-arş'il-azîm).

Manası: "Allah bana kafidir. Ondan başka ilah yoktur. Ben ona tevekkül ettim. O yüce Arşın Rabbidir." demektir.

 

MESCİDE (CAMİYE) GİRERKEN OKUNMASI LAZIM DUADIR
 

 (E'ûzü billâhi'il-âzîm, ve bi vechih'il-kerîm ve sultânih'il-kadîm mine'ş-şeytânir-râcîm).

Manası: "Kovulmuş şeytanın şerrinden yüce Allah'a, O'nun cömert zatına ve köklü otoritesine sığınırım." demekdir.

MESCİDE GİRDİKTEN SONRA OKUNACAK DUADIR

(Bismillah ve's-selâmü alâ rasûlillah, Allâhümme'ftah lenâ ebvâbe rahmetike ve yessir aleynâ ebvâbe rızkıke).

Manası: "Allahın adıyla. Allahın rasûlüne selam olsun. Allahım! bize rahmet kapını aç, rızkının kapılarını bize kolaylaştır." demekdir.

UYKUDA KORKAN KİMSENİN OKUYACAĞI DUADIR

 
52— (E'ûzü bi kelimâtillâh'it-tâmmâti min ğadabihî ve ıkâbihî. Ve şerri ibâdihî ve min hemezât'iş-şeyâtîni, en yahzurûne).

Manası: "Allahın gazabından, cezasından ve kullarının şerrinden, şeytanların kışkırtmalarından ve yanımda bulunmalarından O'nün yüce kelimelerine sığınırım." demekdir.

 
SU VEYA BİR ŞEY İÇERKEN OKUNACAK DUALAR

1-Sübhâneke lâ ılme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente'l-alîmü'l-hakîm.

Manası: "Ya Rabbi seni tenzih ederiz. Senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi bilen, herşeyi yerli yerince yapansın." demekdir.

 
2- Elhamdülillah'llezi caale'l-mâe azben furâten bi rahmetihî, ve lem yec'alhü milhan ücâcen bi zünûbi.

Manası: "Hamdolsun O Allah'a ki, içilecek suyu rahmetiyle tatlı ve hoş yaptı. Günahlarım sebebiyle Onu acı ve tuzlu yapmadı." demekdir.

 
BU DAHİ HAZRET-İ HÂLİD EFENDİMİZİN DUALARINDAN

El-Hamd'ü li-llâhillezi bi ni'metihi tetümmüs sâlihâtü ve tenzil-ül berekâtü Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin Allâhümme tayyib erzâkanâ ve hassin ahlâkanâ ve bârik lena fîmâ razektenâ verzuknâ hayren minhü Allâhümme zid ve bârik.

Manası: "Hamdolsun Allah'a ki, nimeti sayesinde iyilikler tamam olur, bereketler iner. Allahım! Muhammed (S.A.S.) ve ehl-i beytine rahmet et. Allahım! rızıklarımızı temiz yap, ahlâkımızı güzelleştir. Verdiğin rızıkları bereketlendir. Bize daha hayırlı rızıklar ihsan et. Allahım! Artır ve bereketlendir. " demekdir.

YEMEK DUALARI

1-El-hamdülillâhillezî, et'amte ve eşba'te ve eskayte ve erveyte fe henni'nâ ve bârik taâmenâ ve nevvir kulûbenâ, ve'r-hamnâ, ve'r-hamnâ, ve'r-hamnâ, vardi annâ, ve lâ tekilnâ ilâ enfüsinâ tarfete aynin ebeden Allâhümme a'tınâ temâme ni'metike ve devâme ni'metike ve temâme tevfîkıke ve devâme tevfîkike, ve temâme muhabbetike ve devâme muhabbetike, ve temâme mağrifetike ve devâme mağfîretike, ve temâme rıdvânike ve devâme rıdvânike, bi hurmeti taâmike ve habîbike, yâ ilâhe'l âlemin ve'l hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.

 Manası: "Sana hamdolsun Allahım! Yedirdin doyurdun, suladın kandırdın. İçimize sindir. Yemeğimizi bereketlendir. Kalblerimizi nurlandır. Bize rahmet et (üç kere) bizden razı ol, bizi göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle başbaşa bırakma. Allahım! Bize nimetinin tamamını ve devamını, yardımının tamamım ve devamını, mahabbetininin tamamını ve devamını, bağışlamanın tamamını ve devamını, rızanın tamamını ve devamını ihsan eyle. Rızkının ve sevgili peygamberinin hürmetine ey alemlerin ilahı. Hamd alemlerin rabbı Allah'a hastır." demekdir.

 
2-El-hamdülillâhi'llezi et'âmenâ ve sakânâ ve caalenâ mine'l-müslimîn, el-hamdülillahi hamden, kesîren, tayyiben fîhi ğayre mükfiyyin ve lâ müvedde'in ve lâ müstağnen, ah- nü Rabbena.

 Manası: "Bizi doyuran, bizi sulayan ve bizi müslüman kılan Allah'a hamdolsun. Bol, temiz, devamlı ve bereketli hamd Allah'a mahsusdur." demekdir.

 

3-El-hamdülillâhi hamden kesîren tayyiben, mübâreken, Allâhümme bârik lenâ fîmâ rezaktenâ va'ğfir lenâ ver'hamnâ ve et'ımnâ hayran minhü, Allâhümme'ec-al- hü nı'meten meşkûreten muttasılaten ilâ ni'met'il-cenneh, Allâhümme zid ve lâ tenkus bu hurmeti-Seyyid-il Mürselin, v-elhamdü lillâhi Rabb-il Alemîn.

Manası: "Güzel, bol ve temiz övgüler Allah'a mahsustur. Allahım! Bize verdiğin rızkı bereketli kıl, bizi bağışla, bize merhamet et, daha güzel nimetler ihsan et. Allahım! Bu rızkı, şükrü eda edilmiş ve cennete kadar uzanan bir nimet kıl. Peygamberlerin Efendisi hürmetine Allahım arttır, eksiltme! Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur." demekdir.

 
Bismillâhirrahmânirrahîm.

4-Elhamdülillâhi'llezî yut'imu ve lâ yut'am. Ve menne 'aleynâ ve hedânâ ve at'amenâ ve sekânâ ve külle belâin ha-senin eblânâ. Elhamdülillâhi'llezî at'amenâ mine't-taâm ve sekânâ mine'ş-şerâb ve kesânâ mine'l-'urâ vehedânâ mine'd-dalâli ve bassaranâ mine'l-'amâ ve faddalenâ âlâ kesîrin min halkihî tafdîlâ.. Allâhümme 'et'amte ve eşba'te ve esğayte ve erveyte fehenni'nâ ve zid ta'âmenâ ve bârik ta'âmenâ veşfi sudüranâ verhamnâ varda 'annâ ve huz bi-eydînâ velâ tekilnâ ilâ enfüsinâ tarfete 'aynin ebeden velâ ilâ ehadin sivâk. Allâhümme a'tınâ temâme ni'metike ve devâme ni'metik. Ve temâme âfiyetike ve devâme âfiyetik. Ve temâme tevfîkıke ve devâme tevfîkık. Ve temâme ma'rifetike ve devâme ma'rifetik. Ve temâme mahabbetike ve devâme mahabbetik. Ve temâme rıdvânike ve devâme rıdvânik. Bi hürmeti habîbike ve taâmike yâ ekrame'l-Ekramîn. Allâhümmec'alhâ ni'meten meşkûreten muttasılaten ilâ ni'meti'l-cenneh. Allâhümme zid ve lâ tengus bi hurmeti'l-fâtiha.

Manası: "Hamdolsun Allah'a ki, yedirir fakat kendisi yemeğe muhtaç değildir. O bize ikram etti. Bizi hidayete erdirdi. Bizi doyurdu, bizi suladı ve her güzelliğe kavuşturdu. Hamdolsun Allah'a ki, açlığımızı giderdi, susuzluğumuzu kandırdı, bedenimizi örttü, sapıklıktan kurtardı, körlüğümüzü giderdi. Yarattığı bir çok mahluka bizi üstün tuttu. Allahım! Yerdirdin doyurdun. İçirdin kandırdın. Bizi ferahlandır, rızkımızı artır. Yemeğimizi bereketlendir. Gönüllerimize şifa ver. Bize rahmet et, bizden razı ol. Elimizden tut. Bizi asla nefsimize ve senden başkasına terketme. Allahım! Bize nimetinin tamamını ve devamını, afiyetinin tamamını ve devamını, yardımının tamamını ve devamını, marifetinin tamamını ve devamını, mahabbatenin tamamını ve devamını, rızanın tamamını ve devamını ihsan et. Ey cömertler cömerdi! Habibin Muhammed (S.A.S.) ve verdiğin rızık hürmetine. Allahım! Fatiha hürmetine nimetleri noksanlaştırma." demekdir. Bu nimeti, şükrü eda edilmiş ve cennete kadar uzanan nimetlerden eyle.

 
5-(El-hamdülillâhi et'amenî hâze't-taâme ve razaka- nihi min ğayri havlin ve lâ kuvvetin minnî).

Manası: "Hamdolsun Allah'a ki, benim hiç bir güç ve kuvvetim olmadığı halde bu yemeği bana ikram etti, rızıklandırdı." demekdir.

 

BİR HACETİN OLMASI İÇİN OKUNACAK DUADIR


(Lâ ilâhe illâllâh'ül-halîm'ül-kerîm, sübhânallâhi rabbi'1-arşi'l-azîm, el-hamdülillâhi Rabb'il-âlemîn, es'elüke mûcibât-i rahmetike ve azâime mağfiretike ve'l ısmete min külli zenbin Allâhümme lâ teda'lenâ zenben illâ ğaffertehû ve lâ hemmen illâ ferrectehüve lâ hâceten hiye leke rıdan illâ kazaytehâ yâ Erham'er-râhımîn).

Manası: "Hakim ve kerim olan Allah’dan başka ilah yoktur. Yüce arşın Rabbini tesbih ederim. Hamd, alemlerin rab bi Allah'a hastır. Rabbim! Senden, rahmetini ve mağfiretini gerektiren değerli şeyleri ve her günahtan uzak olmayı istiyorum. Allahım! Bizde bağışlanmadık günah, atılmadık üzüntü, -senin rızana uygun- giderilmedik ihtiyaç bırakma, ey merhametlilerin merhametlisi." demekdir.

 
BİR BELA KARŞISINDA OKUNACAK DUADIR
 

 (İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn, Allâhümme inde- ke ehtasibü musibetî fe ecirnî fîhâ ve ebdilnî fîhâ hayren).

Manası: "Biz Allah dan geldik, yine Ona döneceğiz. Allahım, sıkıntımı sana havale ediyorum. Beni bu musibetten kurtar, onun yerine hayırlısını ver." demekdir.

 
DİN HUSUSUNDA BİR VESVESE GELDİĞİ ZAMAN OKUNACAK DUADIR


(E'ûzü billâhi mine'ş-şeytân'ir-racîm, âmentü billâhi ve rüsülihhî, Allâhü ehadün, Allah'üs-Samed lem ye- lid ve lem yûled ve lem yekûn lehû küfüven ehad).

Manası: "Taşlanmış şeytandan Allah'a sığınırım. Allah'a ve peygamberlerine iman ettim. Allah birdir, her şey O'na muhtaçtır, doğmamış doğurmamıştır. Hiç kimse O'na denk olamaz." demekdir.

 
BİR VASITAYA BİNERKEN OKUNACAK DUADIR

(Bismillâhi sübhâne'llezî sahhare lenâ hâza ve mâ künnâ lehû mukrinîne, ve innâ ilâ Rabbinâ le-münkalibûne. (Sonra üç kere el-hamdü lillâh, üç kere Allâhü Ekber deme- li) sübhaneke innî zalemtü nefsî fağfırlî fe innehû lâ yağfiru'z-zünûbe illâ ente).

Manası: "Allah adıyla... Bunları hizmetimize veren Allah ne yücedir. Zaten bizim gücümüz bunlara yetmedi. Biz mutlaka Rabbimize döneceğiz (Zuhruf: 14) Allahım! Seni tenzih ederim. Ben nefsime zulmettim. Beni bağışla. Günahları senden başka bağışlayacak yoktur." demekdir.

 
BİR VASITAYA VEYA GEMİYE BİNERKEN OKUNACAK DUADIR

(Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne Rabbî le ğâfûr'ür-rahîm, ve mâ kaderullâhe hakka kadrihî, ve'1-ardı cemîan kabzatuhû yevm'elkıyâmeti ve's-Semâvâtü matviyâtün bi yemînihi, sübhânehû ve teâla ammâ yüşrikûn).

Manası: "Yürümesi ve durması Allah'ın ismiyledir. Rabbim bağışlar ve merhamet eder. (Hud: 41) Onlar Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü onun avucundadır. Gökler onun kudretiyle dürülmuş olacaktır. O, putperestlerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir. (Zümer: 67)" demekdir.

 
BİR MEMLEKETE GİRERKEN OKUNACAK DUADIR

 (Allâhümme bârik lenâ fîhâ, Allâhümme'r-zuknâ cenâhen ve habbibnâ ilâ ehlihâ ve habbib sâlihî ehlihâ ileynâ).

Manası: "Allahım! Bu beldeyi bizim için mübarek kıl. Orada bize yer ihsan eyle. Bizi ora halkına sevdir. Oranın salih kişilerini de bize sevdir.

 

EVE GİRERKEN OKUNACAK DUADIR

(Eûzü besmeleden sonra)

(Allâhümme innî es'elüke hayr'el-mevlici ve hayr'el mahreci, bismillâhi velecnâ bismillâhî harecnâ ve alâllâhi rabbinâ tevekkelnâ).

Manası: "Allahım! Senden hayırlı giriş, hayırlı çıkış istiyorum. Allah adıyla girdik. Allah adıyla çıktık. Rabbimiz Allaha güvenip dayandık." demekdir.


YATAĞA GİRERKEN OKUNACAK DUALAR

(üç ihlas bir Fatihadan sonra)

 68— (Rabbi kînî azâbeke yevme teb'asü ıbâdeke, Allâhümme innî eslemtü nefsî ileyke, ve veccehtü vechî iley-ke, ve fevvaztü emrî ileyke, ve elce'tu zahrî ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke, lâ melcee ve lâ mencee minke illâ ileyke, âmentü bi Kitâbike-llezî enzelte ve resûlike'llezî erselte).

Manası: "Rabbim! Kullarını dirilteceğin günde beni azabından koru. Allah'ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana döndürdüm. İşimi sana havale ettim. Sırtımı sana dayadım. İsteyerek ve korkarak sana yöneldim. Senin azabından kaçıp sığınılacak ve korunacak hiç bir yer yoktur. Ancak sen varsın. İndirdiğin kitabına inandım. Gönderdiğin peygambere iman ettim." demekdir.

 

(33 sübhânellâh, 33 El-hamdülillâh, 34 Allâhü Ekber'den sonra)

(Estağfirullâh'el-azîm'el-Kerîm'ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayy'ül-Kayyümu ve etûbü ileyh ve es'elühü't-tev- bete).

Manası: "Kerim ve yüce olan Allah'dan af dilerim. Ondan başka tanrı yoktur. O diridir, her şeyi gözetendir. Ona dönüyor, Ondan tevbemin kabulünü istiyorum.

 
UYKUDAN UYANDIKTAN SONRA OKUNMASI ÇOK SEVAP OLAN DUADIR
 

 (Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mül- kü ve lehü'lhamdu yuhyî ve yümîtü ve hüve âlâ külli şey'in kadîr; sübhânallâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm, Allâhümme'ğfir lî ve li valideyye ve li'l-mü'minine ve'l-mü'minâti yevme yekûmu'l-hısâb).

Manası: 

"Allah'dan başka ilah yoktur. Onun ortağı da yoktur. Mülk onun, hamd onadır. Öldürür, diriltir. O her şeye kadirdir. Allah'ı tesbih ederim. Hamd O'na aittir. Allah’dan başka ilah yoktur. O en büyüktür. Güç ve kudret ancak yüce Allah vasıtasıyladır. Allahım! Beni, anamı, babamı ve bütün erkek-kadın müminleri hesap gününde bağışla..." demekdir.

 
UYKUDAN UYANAN KİMSENİN OKUYACAĞI DUADIR

(Lâ ilâhe illallâhü vahdehû la şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve âlâ külli şey'in kadîr, Sübhânallâhi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü va'llahü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh'il-aliyy'il-azîm).

Manası: 

"Eşi ortağı olmayan biridir. Mülk onun, hamd onadır. Onun her şeye gücü yeter. Allahı tesbih ederim. Mülk Onundur. Ondan başka tanrı yoktur. Allah en büyükdür. Güç, kuvvet ancak yüce olan Allah sayesindedir." demekdir.

 
HÜSN-Ü HATİME İLE GİTMEK İÇİN AKŞAMDAN SONRA OKUNACAK DUADIR

(Allâhümme innî istevda'tüke dînî fahfazhü aleyye fî hayâti ve ba'de vefatî, Allâhümme innî üceddidü'l-imâne tecdîden bi kavli lâ ilâhe illâllâh, Muhammed'ür-Resûlullah).

Manası: 

"Allahım! Dinimi sana emanet ettim. Onu hayatımda ve öldükten sonra muhafaza et. Allahım imanımı lâ ilâhe illâllah Muhammedün Rasulullah sözüyle yeniliyorum." demekdir.

 

EZAN OKUNUP BİTİNCE YAPILACAK DUADIR

(Allâhümme Rabbe hazihi'd-Da'vet'it-Tâmmeti ve's salât-il-kâimeti âti Muhammed'en'il-vesîlete ve'1-fazîlete ve'dderecet'er-refî'ate ve'b'ashü makâmen Mahmûde'n- illezî vaadtehû inneke la tuhlif ul-mîad).

Manası: 

"Ey tam olan bu çağrının ve eda edilecek namazın Rabbi! Muhammed (S.A.S.)'e vesile, fazilet ve yüce makam ver. Onu vadettiğin övülen yüce makama çıkar. Şüphesiz sen vadinden dönmezsin." demekdir . 
 

-----------------------------------------------------------------------------

İftarda Yapılacak Duâ

"Allâhumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu veli savmi ğadin neveytu fağfir limâ kaddemtu vemâ ahhertu."

Anlamı:

"Allah'ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla." 

-----------------------------------------------------------------------------

Kadir Gecesi Yapılacak Duâ

"Allahumme inneke afuvvun kerîmun tuhibbul afve fa'fu annî."

Anlamı:

"Allah'ım, şüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet." (Tirmizi, Daavat, 12) 


-----------------------------------------------------------------------------

  NAMAZDA OKUNAN DUALAR
 
Sübhaneke

Sübhânekellâhümme ve bi hamdik  ve tebârakesmük ve teâlâ ceddük  (ve celle senâük*) ve lâ ilâhe ğayrük)
* Ve celle senâük yalnızca cenaze namazlarında kullanılır.
 
Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur.

Ettehiyyâtü

Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayibât. Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetüllahi ve berakâtühüh.  Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasülüh.

Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve Peygamberidir.

Allâhümme Salli

Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.  Kemâ salleyte alâ İbrahime ve  alâ âli İbrahim.  İnneke  hamidün mecîd.
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Allâhümme Barik

Allâhümme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme  ve  alâ âli İbrahim.  İnneke  hamidün mecîd.
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Rabbenâ âtina

Rabbenâ âtina fid'dünyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ  azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrahimîn
 
Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.

Rabbenâğfirlî

Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü'minine yevme yekûmü'l hisâb.
Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.

Kunut Duaları

Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfirüke ve nestehdik. Ve nü'minü bike ve netûbü ileyk. Ve netevekkelü aleyke ve nüsni aleykel-hayra küllehü neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük.
Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile öğeriz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.
Allâhümme iyyâke na'büdü ve leke nüsalli ve nescüdü ve ileyke nes'a ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık.
Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.
 
-----------------------------------------------------------------------------

  PEYGAMBERİMİZİN DUALARI
 
Resûlullahın duâları

  Abdullah İbn-i Abbas hazretleri  şöyle anlatır:

Resûl-i Ekremin ne şekilde ibâdet yaptığını öğrenmem için babam Abbas, beni Resûl-i Ekreme gönderdi. Sabah namazında Efendimiz şöyle duâ etti:

 “Allahım! Gönlümü sana bağlayacak, darmadağın hâlimi bir araya toplayacak, dağınık ve parçalanmış işlerimi birbirine yaklaştıracak kötü itiyat ve fitnelerden beni koruyacak, dilimi ıslah edecek, bâtınımı koruyacak, zâhirimi yükseltecek, amelimi temizleyip arttıracak, yüzümü ak edecek, rızana ulaştıracak ve her kötülükten beni koruyacak olan rahmetini senin fazlından isterim.

Allahım! Küfür düşünmeyecek şekilde sâdık ve yakîn bir îmânı, dünyâ ve âhirette de lûtuf ve kereminin en yüksek mertebesine beni ulaştıracak olan rahmetini senden isterim.

Allahım! Kazâlarda sabır ve kurtuluşu, şehitler mertebesini, iyiler yaşayışını, düşmanlara galib gelmeği ve Peygamberlere arkadaş olmağı senin fazlından isterim.

Allahım! Her ne kadar hayırlısını bilemezsem ve amelim kusurlu ise de, bütün dileklerimi sana arzeder, senden yardım dilerim. Yalnız senin rahmetine muhtâcım. Ey gönüllere şifâ verip bütün dertlere dermân olan Allahım! Büyük kudretinle birbirine yaklaşmış iki deniz suyunu yekdiğerine karıştırmadığın gibi, Cehennem azâbından helâk oldum diye feryad etmekten ve kabrin fitnesinden beni koru.

Allahım! İstemesinde veya hak etmesinde kusur ettiğim ve kullarından herhangi birine va’dettiğin veyâ vereceğin her türlü iyilikleri candan arzular ve onları senin fazlından isterim.

Allahım! Bizi, sapan ve saptıranlardan değil, hidâyette olup hidâyete ulaştıranlardan, düşmanlarından uzaklaştırıp dostlarına yaklaşanlardan, sana kulluk edenleri senin rızan için sevip, isyan edenlere rızan için husûmet besleyen kullarından eyle.

Allahım! Ben dilimin döndüğü kadar duâ ediyorum. Kabûlü sendendir. Sen kabul eyle. Ben elimden geleni yapıyorum, itimadım sanadır. Biz Allah içiniz ve O’na yöneleceğiz. Kuvvet ve kudret ancak azamet sâhibi olan Allah’ındır. Kıyâmet gününde emniyeti, ebedî günde de ahdini yerine getirip rükû’ ve sücûd eden iyiler ile beraber Cenneti senden isterim. Kerem ve ihsânına nihâyet olmayan, dostluk edenlere sonsuz sevgisi olan ve dilediğini dilediği gibi yapan sensin.

Ey izzet ridâsına bürünüp herkese galib olan Allahım! Seni noksan sıfatlardan tenzîh ederim. Ey ululuk ve yücelik ridâsına bürünerek kullarına fazl u in’âmını esirgemeyen Allahım! Seni tesbîh eder, noksan sıfatlardan takdîs ederim.

Allahım! Kalbimi, kabrimi, gözümü bütün bedenimi nurun ile tenvîr eyle, beni nurlandır ve nurumu arttır.”

 

Hz. Aişe validemize bildirilen duâ

 

Resûl-i Ekrem efendimiz hazret-i Âişe’ye hitâben şöyle buyurmuştur:

“Bütün duâların mânâlarını içine toplayan cümleler ile duâ et, duâ ederken şöyle söyle:

‘Allahım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden sana sığınırım.

Allahım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri senden ister, Cehennemden ve Cehenneme sürükleyecek söz ve hareketlerden sana sığınırım.

Allahım! Kulun ve Resûlün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin senden istediği hayır ve iyilikleri senden ister ve sana sığınıp ilticâ ettiği (kötülüklerden) her şeyden ben de sana sığınırım.

Allahım! Benim için takdir ettiğin herşeyin sonu hayır olmasını senden, senin merhametinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!”

 *       *    *

Resûl-i Ekrem efendimiz hazret-i Fâtıma’ya şöyle buyurdu:

Duâ ederken şöyle söyle:

Ey hayy u kayyûm olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı, rahmetine sığınarak senden isterim.”

*     *      *

Resûl-i Ekrem efendimiz Ebû Bekr’e şu duâyı öğretmiştir:

“Allahım! Peygamberin Muhammed aleyhisselam, dostun İbrahim aleyhisselam, sırdaşın Mûsâ aleyhisselam, Kelîme ve ruhundan olan Îsâ aleyhisselam hürmetine,

Mûsâ’ya inen Tevrat, Îsâ’ya inen İncil, Dâvûd’a inen Zebûr, Muhammed aleyhisselâma inen Kur’ân hürmetine, bütün peygamberlerine yaptığın vahiy hürmetine,

Mahlûkâtın üzerindeki kazâ ve takdîrin, senden isteyenlere verdiğin, fakir ettiğin zenginler, zengin ettiğin fakirler, hidâyete ulaştırdığın kimseler hürmetine; Mûsâ Aleyhisselâma bildirdiğin, kulların rızıklarını böldüğün yeryüzünün, hareketten sükûna erdirdiğin dağların, ayakta tuttuğun, arş-ı âzamı taşıttığın ism-i âzamın hürmetine;

Kur’ân-ı Kerîmde nâzil olan samed, ahad ve tâhir isimlerinin hürmetine; gündüzleri aydınlatıp geceleri karartan ismin hürmetine; azamet-i Kibriyân ve nûr-i vechin hürmetine,

Senin kuvvet ve kudretinle Kur’ân-ı Kerîmi okuyup anlamağı ve onu bütün vücûduma duyurmanı ve bütün hareketlerimi ona uydurmamı senden dilerim. Kuvvet ve kudret ancak sendendir. Yâ erhamerrahimîn.”

******

Bir gün Hz. Kabise, Resûl-i Ekrem’e: Yâ Resûlallah, yaşım ilerledi, birçok şeylerden kaldım, yapamaz âciz bir hâle düştüm, bana bir şeyler öğret ki, onlardan istifâde edeyim.

Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz: Dünyalığın için, akşam namazını müteakip üç kere: “Sübhânallahi ve bihamdihi sübhânallahilazîm, lâ havle velâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-âliyyi’l-azîm” de ve buna devâm et. Çünkü buna devam eden birçok hastalıktan, elem ve kederden emin olur. Âhiretin için de şu duâyı oku:

“Allahümmehdinî min indike ve efıd aleyye min fadlıke venşur aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min bereketike!” Allahım, bana kendi katından hidâyet ihsân eyle, kendi fazl u kereminden bana ihsân eyle, rahmetini bana akıt ve bereketlerinden bana inzâl eyle.”

Sonra Resûl-i Ekrem devâmla şöyle buyurmuştur: “Bu duâya kim devâm ederse, Kıyâmet gününde kendisine Cennetin dört kapısı açılır, istediği kapıdan içeri girer.”

*****

Resûl-i Ekrem Büreyde’ye şöyle demiştir:

“Yâ Büreyde! Allahü teâlâ’nın, hayır murad ettiği kimseye tâlim buyurduğu duâyı sana öğreteyim mi?” Büreyde: “Öğret yâ Resûlallah” deyince Resûl-i Ekrem şöyle buyudular:

“Allahümme, innî daîfün fekavinî rıdâke da’fî ve huz ilel hayri binasıyetî vecalil islâme müntehâ rıdâye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve iunni zelîlün feızzenî ve innî fakırün feeğninî ya erhamerrâhımîn”

“Allahım! Ben zayıf ve âciz bir kimseyim. Rızânı tahsil için sen beni kuvvetlendir, beni daimâ iyiliğe götür. Son emelimi İslâmiyet kıl.

Allahım! Ben âcizim, sen beni kuvvetlendir. Ben zelil bir kimseyim, sen beni izzetlendir. Ben fakirim, sen beni zenginleştir yâ erhamerrahimîn.”

Seyyidü’l-istiğfar   duâsı

 

Peygamber Efendimiz namazın akabinde duâlarına başlarken önce,

“Rab olarak Allahı, dîn olarak İslâmiyeti, Peygamber olarak da Muhammed aleyhisselâmı kabul ettim ve buna râzı oldum.” der sonra da:

“Ey yer ve gökleri yaratan, gizli ve âşikâre herşeyi bilip herşeye mâlik olan Allahım! Bir olduğuna ve senden başka ibâdete lâyık kimsenin bulunmadığına şehâdet ederim. Kendi kötülüklerimden şeytanın hiyle ve desîselerinden sana sığınırım.” dedikten sonra şöyle devam ederdi.

“Allahım! Senden, din ve dünyâm, mâl ve âilem hakkında af ve âfiyeti dilerim.

Allahım, kusurlarımı ört ve beni tehlikelerden emin kıl. Hatalarımı azalt, önümden, ardımdan, sağımdan ve solumdan, beni koru ve azametinle alt Üzerinde yürüdüğüm şu topraklardan gelecek zararlardan beni koru.

Allahım beni mekrinden, gadabından emin olanlardan kılma. Bana başkasını musallat etme. Daimâ kusûrlarımı ört ve beni zikrinden ayrılan gafillerden kılma.”

Sonra üç kere “Seyyidü’l-istiğfar” denilen şu duâyı ve diğer duâları okurdu:

“Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ibâdete lâyık mâbûd yoktur. Beni yaratan sensin. Ben senin kulunum, gücümün yettiği kadar sana verdiğim söz ve ahid üzerindeyim. Yaptığım kötülüklerden sana sığınır, verdiğin ni’metlere şükr eder, kusurlarımdan sana ilticâ ederim. Günahlarımı mağfiret eyle, senden başka mağfiret eden yoktur.” Sonra üç kere:

“Allahım! Gözüme, kulağıma ve bütün bedenime sıhhat ve âfiyet ihsân eyle. Senden başka hakikî mâbûd yoktur.” der;

“Allahım kazâ ve kaderine rızâyı, öldükten sonra huzûr içinde ebedî saâdeti ve cemâlini müşâhede zevkini, sana vâsıl olma hevesini, dayanılmayacak zararlardan ve sapıtıcı fitnelerden beni korumanı, senden ister; zulmetmek ve zâlim olmaktan, başkasına tecâvüz etmek veya tecâvüze uğramaktan veyâ affedilmeyecek bir günah irtikâbından da sana sığınırım.”

 “Allahım! Din ve azmimde sebâtı, rüşdümde azîmeti, iyi işlere azmetmeyi senden isterim. Nimetine şükrü ve sana güzel ibâdet edebilmeyi senden isterim. Nimetine şükrü ve sana güzel ibâdet edebilmeyi senden isterim. Her şeyden sâlim ve huşû sâhibi kalbi, dürüst ahlâka sâdık ve zâkir lisâna sâhib olmayı, nîmetine şükür ile güzel ibâdet ve makbûl amellerde bulunmamı senden isterim. Bildiğin bütün iyilikleri senden ister ve bildiğin bütün kötülüklerden sana sığınırım. Bildiğin bütün günahlardan sana tevbe ederim. Sen bilirsin ben bilemem. Bütün gizli şeyleri en iyi bilen sensin. Allahım! Geçmiş-gelecek, gizli-âşikâre ve senin bildiğin bütün kusurlarımı mağfiret et. İlk ve son, herşeye kaadir ve her gizliyi bilen sensin.

Allahım! İrtidadı kabûl etmeyen îmânı, tükenmeyen nîmetleri, “Hüld” Cennetinde Resûl-i Ekrem Muhammed aleyhisselâma arkadaşlığı senden isterim.

Allahım! Söz ve işlerin güzelini ve bütün iyilikleri, kötülüklerden uzak kalmağı, yoksulları sevmeyi, senden isterim. Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve sevgine yaklaştıracak her ameli sevmeyi senden isterim. Günahlarımı bağışlamanı, beni mağfiret edip merhamet etmeni senden isterim. Kavmimi iptilâ edeceğin zamân hemen beni kendine al ve fitne ile karşılaştırma.

Allahım! Gaybı bilmen ve her şeye olan kudretin hürmetine, hakkımda hayat hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; ölüm hayırlı olduğunda da ruhumu kabzeyle. Gizli ve âşikâre haşyet üzere bulunmamı, hiddet ve sükûnette adaletten ayrılmamamı, zenginlik ve fakirlikte itidâli ve zâtının cemâline bakmanın zevkini ve sana ulaşmanın aşk ve hevesini senden ister; zarar veren şeylerin mazaratından ve sapıtan fitnelerden sana sığınırım. Allahım îmân cevheri ile bizi süslendir. Hidâyette olup hidâyete ulaştıranlardan eyle.

Allahım! İsyân ile aramızda perde olacak şekilde bize haşyet ihsân eyle. Cennetine ulaştıracak tâati, dünyâ ve âhiret musîbetlerini ehvenleştirecek yakîni bize ver. Allahım! Yüzümüzü hayâ, kalbimizi korku ile doldur. Sana kulluk edecek şekilde gönüllerimize heybet ve azâmetini yerleştir.En üstün sevgilimiz ve en çok korkacağımız sen ol.Allahım! İçine girdiğimiz bugünün evvelini salâh, ortasını felâh, matlûba ermek, sonunu da saâdet-i kâmileye ulaştırmak kıl.Allahım! Bugünün evvelini nîmet, ortasını rahmet, sonunu da mağfiret ve kerâmet kıl.

Allahım! Bizi müttakî olan dostlarından, felâha ermiş cemaatinden ve sâlih kullarından eyle. Sevdiğin işleri bize tevfik eyle ve bizi lehimize olan iyi işlere teveccüh ettir.

Allahım! İyilikleri toplayan evveli ve âhiri iyilik olan herşeyi senden ister, kötülükleri toplayan, evveli ve âhiri kötülük olan herşeyden sana sığınırız.

Allahım! Benim üzerimde olan kudretin hakkı için bana rahmetinle teveccüh et. Sen tevbeleri kabûl eden azîm merhamete sâhibsin Allahım hilm ü keremin hakkı için beni affeyle, bağışla. Sen mağfiret edici ve hilm sâhibisin. Allahım, hâlimi bilirsin, merhamet et. Zîra sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.

Allahım! Bana olan mâlikiyyetin hürmetine, beni nefsime hâkim kıl ve nefsimi bana musallat etme. Zîra dilediği gibi yapan melik ve Cebbâr sensin.

Allahım! Seni noksan sıfatlardan takdîs, tesbîh, tenzîb eder ve sana hamd ederim. Senden başka İlâh yoktur. Kötülükler İrtikâbiyle nefsime zulüm ettim, günahlarımı mağfiret eyle. Sen benim Rabbimsin, günahlarımı ancak sen bağışlarsın.

Allahım! Sana gidecek doğru yola beni ilhâm et ve nefsimin kötülüklerinden beni koru. Allahım! Beni ıkâb etmeyeceğin helâl lokmayı bana rızk et. Beni taksimatına kani olanlardan eyle ve bana ayırdığın rızk ile, senin kabûl edeceğin iyi şeylerde beni çalıştır.

Allahım! Senden, günahlarımın affını, vücûdumun âfiyetini, hüsn-ü yakîn ile dünyâ ve âhirette huzûr, refah ve saâdeti dilerim. Ey günah kendisine zarar vermeyen ve mağfiret kendisinden bir şey eksiltmeyen Allahım, sana zararı dokunmayan günahlarımı bana bağışla, senden bir şey eksiltmeyen mağfiretini de bana ver.”

“Ey Rabbimiz! Bize sabır ver, müslümân olduğumuz hâlde ruhumuzu kabzeyle.”

“Sen dünyâ ve âhirette benim dostum, yardımcı ve koruyucumsun, benim canımı müslümân olduğum hâlde al ve sâlihlere kat.”

“Sen bizim velimiz ve dostumuzsun bizi affet ve bize rahmet et, mağfiret edicilerin en hayırlısı sensin.”

“Bizim için bu dünyâda ve âhirette güzel olanı yaz. Biz sana teveccüh ettik.”

“Ey Rabbimiz! Sana tevekkül ve sana teveccüh ettik. Rücû ve dönüş ancak sanadır.” “Ey Rabbimiz! Bizi bu zâlim kavmin işkencesine uğratma.”

“Ey Rabbimiz! Kâfirleri bize musallat etme. Bizi mağfiret eyle, sen muhakkak azîz ve hakîmsin.”

“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırı hareketlerimizi mağfiret eyle.”

“Ey Rabbimiz! Bizi ve îmânda bizden önce olan din kardeşlerimizi mağfiret eyle ve kalblerimizde mü’minler için kin ve hased bırakma. Ey Rabbimiz! Sen çok şefkat ve çok merhamet sâhibisin.”

“Ey Rabbimiz! Bize senin katından rahmet ver. İşimizde bize doğru bir yol tuttur.” “Ey Rabbimiz! Bize dünyâda hasene ver, âhirette de hasene ver ve ateşin azâbından bizleri koru.”

“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı mağfiret eyle. Kusurlarımızı ört ve bizi iyiler meyânında öldür. Ey Rabbimiz, resûllerinin lisânı ile va’dettiklerini bize ver. Kıyâmette bizi rüsvây etme. Muhakkak ki sen sözünden dönmezsin.”

“Ey Rabbimiz eğer unuttuk veyâ yanıldıysak bizi mes’ûl tutma. Ey Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz takat getiremiyeceğimiz şeyleri bize yükleme. Bizi affet, hatâlarımızı bağışla. Bize rahmet eyle. Sen mevlâmızsın. Koruyucu ve yardımcımızsın. Kâfirlere karşı bize yardım et ve nusret ver.”

“Rabbim! Beni, anne ve babamı mağfiret eyle. Onlar, küçüklüğümde beni acıyıp baktıkları gibi, sen de onlara rahmet eyle. Kadın erkek bütün mü’min ve müslümânların ölü ve dirilerini affet. Rabbim, bana mağfiret ve merhamet et. İzzet ve kerem sâhibi sensin. Merhamet edicilerin en hayırlısı, mağfiret edicilerin de en hayırlısı sensin. Biz Allah içiniz, Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz. Kuvvet ve kudret, ulu ve yüce olan Allah'’ndır. Allah bize yeter. En iyi koruyucu O'dur. Hâtemü’l-Enbiyâ Hazret-i Muhammed ve âline salât ve selâm olsun.”
 
-----------------------------------------------------------------------------

RİSALE-İ NUR'DAN DUALAR
 
"Ey rahmeti her şeyi kaplayan! Ey her şeyin iç yüzü ve hükümralığı elinde olan! Ey kendisine hiç bir şey zarar vermeyen! Kendisine hiç bir şey fayda sağlamayan. Kendisini hiç bir şey mağlup edemeyen. Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan. Kendisine hiçbirşey ağır gelmeyen,hiçbir şeyden yardım beklemeyen,hiçbir şey kendisini başka bir şeyle meşgul olmasından alıkoyamayan,hiçbir şey kendisine benzemeyen,hiçbir şey kendisini aciz bırakmayan Allah'ım! Bizleri affet."(amin)


"Ey Kur'an'ı indiren! Kur'an hürmetine,ölüm benim dilimi susturduktan sonra bu duayı benim bedenime tekrar etmesi için bu kitabı vekil kabul eyle."(amin)

"Ya Rabbi! Bizi her yerde kulluğunun gereğini yapan,uluhiyyetinin dergahında durup sana yalvaran ve Seni daha iyi tanımakla meşgul olan kullar eyle."(amin)

"Allah'ım! Hastalığı artıran,şifası güçleşen,çaresiz kalan,musibeti fazlalaşan ve Senden başka sığınak ve ümidi olmayan kullarına merhamet et."(amin)

"Allah'ım! Bizi saadet ehlinden eyle. Bizi saidlerle birlikte haşreyle ve saidlerle cennete koy. Bunu seçkin peygamberin Hz. Muhammed'in şefaatiyle lütfet."(amin)
 

-----------------------------------------------------------------------------

  SEÇME DUALAR
 
İlahi!

Hamdini sözüme sertac ettim, zikrini kalbime mi'rac ettim, kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum var ettin, varlığından haberdar ettin, aşkınla gönlümü bikarar ettin. İnayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lütfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni doğruyu söylet, neşeni duyur, hakikatıı öğret.Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevdiremem.Sevdir bize hep sevdiklerini,yerdir bize hep yerdiklerini, yar et bize erdirdiklerini. Sevdin habibini kainata sevdirdin: Sevdin de hil'at-i risaleti giydirdin.makam-ı İbrahimden makam-ı Mahmuda erdirdin. Server-i asfiya kıldın.Hatem-i enbiya kıldın.Muhammed Mustafa kıldın.Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Al-ü Ashab-u etbaına ya Rab!
Amin
Ey Allah'ım!
Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
Bize doğru yolu göster.
Kendilerine lütuf ve ikramda bulundugun kimselerin yoluna
Gazaba uğramışlarin ve sapmışlarin yoluna değil.
Ey Rabbimiz!
Bizi sana boyun eğenlerden kıl,neslimizdende sana itaat eden bir ümmet çıkar.
bize ibadet usullerimizi göster.tevbemizi kabul et.
Zira tevbeleri çokca kabul eden,çok merhametli olan ancak sensin.
Ey Rabbimiz!
Bizi doğru yola ilettikten sonra,kalplerimizi eğriltme.
Bize tarafından rahmet bağışla,lütfu en bol olan sensin.
Ey Rabbimiz!
İndirdiğine inandık ve Peygamberine uyduk,şimdi bizi şahidlerden yaz.(birliğini ve Peygamberlerini tasdik eden)
Ey Allah'ım!
Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma.
Ey Rabbimiz!
Affına sığındık!Dönüş sanadır.
Ey Rabbimiz!
Bizden öncekiler yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.
Ey Rabbimiz!
Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme!
Bizi affet!
Bizi Bağışla!
Bize acı!
Sen bizim Mevlamızsın.Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!
Ey Rabbimiz!
iman ettik;Bizim günahlarımızı bağışla,bizi ateş azabından koru!
Ey Rabbimiz!
Günahlarımızı ve içimizdeki taşkınlığımızı bağışla;Ayaklarımızı yolunda sabit kil;Kafirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
Ey Allah'ım!
Amellerin hesap olunacağı gün beni,ana-babamı ve mü'minleri bağışla!
Ey Rabbimiz!
Cehennem azabını üzerimizden sav.
Ey Rabbim!
Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle;
Ey Rabbimiz!
Duamı kabul et!
Ey Rabbim!
Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et.
Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir.
Ben sana döndüm.
Ve
Elbette ki ben Müslümanlardanım.
Ey Allah'ım!
Bize,Peygamberlerin vasıtasıyla vaadettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsvay etme;Süphesiz sen vaadinden caymazsın!
insanların dirilecekleri gün,beni mahçup etme.
o gün ne mal fayda verir,ne de evlat.
Ey Rabbimiz!
Bize dünyada iyilik ver,ahirette de iyilik ver.Bizi Cehennem azabından koru!
Allah'ım!
Sen,gökleri ve yeri boşuna yaratmadın.Seni tesbih ederiz.Bizi cehennem azabından koru!
Ey Rabbimiz!
Doğrusu sen kimi cehenneme koyarsan,artık onu rusvay etmişsindir.Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.
Ey Rabbim!
Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.
Ey Rabbimiz!
Bizi inkar edenler icin deneme konusu kılma,
Bizi,bağışla!
Yegane galip ve hikmet sahibi,ancak sensin....
Allah'ım!
Ben senden hidayet,takva,iffet ve servet niyaz ederim.
Allah'ım!
Hatalarımı,cehaletimi,yaptığım şeylerdeki aşırılıkları ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affet.
Allah'ım!
Ciddi olarak,şaka olarak,kasten ve hataen yaptığım günahları affet.Bunların hepsi bende var
Allah'ım!
Yaptığım ve yapacağım,açığa vurduğum ve gizlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affet.Her şeyi yaptıranda,yaptıracak olanda sensin.Sen her şeye kadirsin.
Allah'ım!
işlerimde beni günahtan koruyan dinimi benim icin faydalı kıl.Geçimimi temin ettiğim dünyayı bana hayırlı kıl.Son durağım olan ahiretimi de hayırlı kıl.Hayır yaptığım müddetçe ömrümü uzat.Kötülüklerden alıkoymak için de ruhumu al.
Allah'ım!
Senin rızan için Müslüman oldum.Sana inandım Sana güvenip itaat ettim.Sana yöneldim.Senin icin başkalarına düşman oldum.
Allah'ım!
Beni sapıtmadan izzetine sığınırım.Senden başka ilah yoktur.Sen ebedi hayat ile HAY'sın.
Cinler ve insanlar ölürler.Ey kalpleri delaletten hidayete çeviren beni Din'inden ayırma.
Allah'ım!
Vücuduma sıhhat ve afiyet ver.Gözlerime sihhat ve afiyet ver.Ve bunu benden sonrakiler de de devam ettir.Senden başka ilah yoktur.Sen Halim'sin,Kerim'sin.Arş'ın sahibi yüce Allah'ı tenzih ederim.Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun.
Rabb'im bana yardımcı ol.Düşmanlarıma yardımcı olma.Bana yardım et,düsmanlarıma etme.Düsmanlarımı şaışrt,beni şaşırtma.Bana hidayet et Hidayeti kolaylaştır.Bana isyan edene karşı bana yardım et.
Rabb'im! Rabb'im!
Beni sana şükreden,Seni anan,Sen'den korkan,Sana itaat eden ve sana yönelen kullarından eyle.Tevbemi kabul et.Günahlarımı affet.Dua'larımı kabul et.iman ve islam-ı sabit kil,kalbime hidayet et,dilime doğruyu konuştur,kalbimdeki kinleri söküp at.
Allah'ım!
Sen'den Rahmetine ve mağfiretine vesile olan amelleri,bütün günahlardan uzak olmayı,bol bol iyilik yapmayı,Cehennem'den kurtulup,Cennet'e kavuşmayı isteriz.
Allah'ım!
Yaptığımız zulum ve günahları,şaka,ciddi ve kasten işlediğimiz kusurları affet.Bunların hepsi bizde var.
Allah'ım!
Beni en güzel şekilde yarattın,Ahlakımı da güzelleştir.
Allah'ım!
Bana iyi ameller yaptır,kötülüklerden vaz geçir,fakirleri ve düşkünleri sevdir,tevbelerimi kabul et.
Allah'ım!
ihtiyarlığımda,ömrümün sonunda bana,bol bol rızık ihsan et.
Allah'ım!
Borç yükünden ve düşmanların hakimiyetinden sana sığınırız.
Allah'ım!
Verdiğin nimetlerin yok olmasından,lütfettiğin afiyetlerin kaybolmasından,beklenmedik afetlerden ve bütün gazablarından sana sığınırım.
Allah'ım!
Alaca illetinden,delilikten,cüzzamdan ve tehlikeli hastalıklardan sana sığınırım.
Allah'ım!
Kötü günden,kötü geceden,kötü zamandan,kötü arkadaştan,mahalledeki kötü komşudan sana sığınırım.
Sen'den başka ilah olmadığı,yedi kat göklerin sahibi ve Yüce Arş'ın sahibi olduğun icin senden istiyorum. Sen her şeye kadirsin..
Allah'ım!
Kur'an dan okuduğumuz her bir cüz karşılığında bize mükafaat ve her bir harf karşılığında manevi bir tad ver.
Allah'ım!

Yakarisim Sanadir Ey Rabbim!
Gecelerden sabahalara, karanliklardan güneslere dogru açilan yüreklerimizin perde araliklarindan süzülen nur katreleriyle geldim kapina!
Biliyorum, güllerden gecer sana giden yollarI Yakarislarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla sarip oksayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarimda, kapina geldim.
"Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahina serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdim, ama biliyorum ne yüzüm var nede hakkim.
Ögrendim ki dua, asigin masuguna bir haber salmasidir; gözyaslariyla yazilmis bir mektubu. Ve bir bekleyistir, istiyakla, korkuyla, ümitle bekleyis.
Iste, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemis hesaplarin korkusuyla, titreyen yüreklerimizin bir lahsa umut adina geldik kapina Ah gelebildik mi, bir haber var mi affina dair?
Acziyeimi alarak koynuma, bir dervis hirkasiyla, sevgili Eyyüb'unün sabrini yüklenerek gelebilmek isterdim kapina!
Meryem örtülerimle örtünebileseydim Tur Dagindaki o ses bir yanki bulabilseydi ruhumda insanligim adina. Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim.
Yeri gögü bagrina basan Ey Rabbim!
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen!
Rahmetini serp taslasan gönüllere Ey Rabbim!
Sanadir münacatim, yalniz Sana olsun askim lutfeyle!
Bir avuç ates böcegi uçuver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize Ve ne olursan ol gel diyen asiklarin hürmetine, ne olur affeyle!
Seni aradim durdum gönüllerin yalnizliginda çöllerinin, menzilsiz yollarinda ve bir katre rahmetine muhtaç topraginda. Ah perde, ah sah damarim! Sefkatinin gölgesine siginiyorum Ya Rabbim!
Hiçligin zerresinden kavrulmaya can attigim demdir. Vedudsun Iltifatina muhtaciz Ya Rabbim! Tenezzül buyur kulununu münacatina.
Dua dua acilirmis Sana giden kapilar. Hüzünlü bir sonbahar günü kapinda yalvarmaya geldim. Senden korkum nar degil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sila-i rahimi, canani, canda kaybetme korkusu! Umudumsa rizan: iIlahi ente maksudi..
Yüreklerimiz ezik Ya Rabbim! Yüzümüz yerde. Kaldirip basimizi sonsuzluga bakmaya yüzümüz yok! Layik olamadik. Pismanligin dehlizlerinde boguluyorken aglayamadik, derinden sessizce Zayif irademizle, alaca karanlik yüreklerimizle bir damla gözyasi getirebilseydik yürekten, ihlas adina. Biliyorum pismanliklara delil kabul ederdin
Yüregin zayif noktalarinda mahkum oldum nefsimize. Ya Rabbim! Çikar kelepçelerini o aleyhillanenin Çikar ne olur, dostlarinin hatirina.
Azad et Ya Rabbim! Süphlerin oyuncagi olmus aklin nezarethanesinden. Kutlu sevdanin gül kokusundan doya doya içir sinelerimize diri meyyitler gibi degil, sirat-i müstakim üzerinde günahlardan nurunla yikanmis olarak yürümeyi nasib eyle.
Sehirler, evler mezar oldu Ya Rabbim! Her evden ceset kokulari yükseliyor semaya. Bedenler degil ruhlar ölü. Bizi nurunla dirilmeyi nasib eyle.
Biz sanemler insa ettik yüreklerimizde göktelenler boyu. Biz yeryüzü tanrilarinin etegini öptük. Diz boyu battik çirkefine alemin. Sahte dostlari, riyakar asklari çarparak yüzüne insanligin, Sana kosmayi nasib eyle.
Tevbe kapilarinin ardina degin açildigi ve meleklerin kanatlariyla yeryüzüne kapandigi günlerin rahmetinde yüzmekteyken edeb askini gönüllerimize nakset.
Iste can pazarinda canimizi satmaktayiz, bir iltifatin ugruna.
Gülistaninda renksiz, kokusuz bir yaprak olmayi çok görme.
Yüce kapinda kitmir olanlardan eyle.
Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor.
Dualari semadan çevrilmeyenler adina, geceleri nurlariyla sabahlara çevirenler adina, samimiyeti nakis nakis ömür gergefine isleyenler adina, tevbe ediyor, af diliyoruz dualarimizla
Ya Rabbim!.. Ben pismanim!.. Ben pismanim!..
 
                                                                                        A. Refik

Ey Rabbim!
Ey iyilikleri sonsuz Rabbim! Ben Senin aciz bir kulunum
Ben ki hatalari sevaplarindan çok, Lütuflarin karsisinda nankörlüge dalmis bir zavalliyim.
Sen bütün noksanliklardan uzaksin Sen merhametlilerin en merhametlisisin
Ey Rabbim ! kapina geldim, iyilik diliyorum
Biliyorum ellerim kirli, yüregim kirli Iyi seyler yapmissam bu Senin yardiminladir
Kötü seyler yapmissam bu kendi elimledir Verdisin hastaliklar merhametinin varligini gösteriyor
Musibetlerin Senin adaletindir Ve biliyorum ki beni sefkatinle tokatliyorsun
Ve biliyorum ki bedenlerin ve yüreklerin Mutlak sahibi ve temizleyicisi Sensin.
Ey darda kalmislarin siginagi Ey mutlak güç ve kudret sahibi
Dardayim ve sikintiliyim Çöllesen toprak gibi, çaresizim rahmetine
Rahmetin ve magfiretinle bana can ver Kur'ân'ini, kalbimin nûru, derdimin ilaci yap.
Bütün kalbimle Seni sesleniyorum Bütün hücrelerime Seni anlatiyorum
Biliyorum ben degersizim Biliyorum hersey benden uzaklardadir
Ama Sen adilsin, Sen sâfisin Sikinti ve zorluklar bana dokundu
Ümitsiz degilim ama kalbim kirik Biliyorum ki sen, kalbi kiriklarla berabersin
Rabbim, bu kalbi senden baska onaracak yoktur.
Sana feryat ediyorum Ya Rabb!
Beni esir alan canlilarindan kurtar Görüyorsun ki tükeniyorum
Sana dönecek yüzüm yok belki ama Yüzünü benden çevirme
Beni nurunla nurlandir. Rabbim, beni gazabinla azaplandirma
Iste, bir mecnun gibi geldim kapina Ve dua dua yalvariyorum Sana
Baska çalacak kapim, baska siginacak yerim yok. Belki affa layik degilim biliyorum.
Ama affetmeye layik olan Sensin Bana layik olani degil,
Sana layik olani diliyorum Senden. Görüyorsun ki soluyorum artik
Görüyorsun ki ölüyorum, Aç kapini, ölmeden önce ölmek istiyorum.
Ne vakte kadar açmayacaksin kapini, bilmiyorum ama
Bu kapinin önünde ve ardinda ölecegimi biliyorum. Baska gidecek bir kapim yok çünkü
Günden güne erisem de, hiç ümitsiz olmadim.
Ya Rabbi derdimi biliyorsun
Yüregime esen hüzün rüzgarlarinin getirdigi Acilarimi ve gözyaslarimi biliyorsun
Zayifim, güçsüzüm, hastayim, acizim Ibrahim'i atesten korudun
Yunus'u karanliktan kurtardin Eyyub'a sifa verdin
Biliyorum ben tebligcin degilim Biliyorum ben eksik ve günahkarim
Ama yüregimde, Ibrahim'in atildigi alevler Yunus'un korundugu karanlik,
Bedenimde Eyyub'u yiyen, kurtlar var. Ben muhtacim Sen cömertsin
Dua etme lütfunu bile veren Sensin
Dua kapisini araladin, derman kapisini da arala
Her türlü dertlerinle hastayim Kastim Seni Sana sikayet degil
Hastalik emanetini iade, sifa emanetini talep etmektir.
Sanma ki gözyaslarimi, acilarimi dindirmeni istiyorum
Yaralarimi sarman için Sana yalvariyorum Görüyorsun bu dert dilime düstü, her dem söylüyorum
Kalbime düstü, hüzün doluyorum Dilimin Seni söyleyememesinden
Kalbimin Seninle dolmamasindan korkuyorum Ve Senden dua dua sifa diliyorum.
 
                                                                                            
Yusuf Un
 
-----------------------------------------------------------------------------

PEYGAMBER EFENDİMİZ

HZ.MUHAMMED  (S.A.V.) İN DİLİNDEN DUALAR

 

   1) Allah’ım! Sapıklığa düşmekten veya düşürülmekten, ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, cehalete düşmekten veya cahil bırakılmaktan sana sığınırım.

                                                                                              Tirmîzî (3/152) ; İbni Mâce (2/336)
 

   2) Allah’ım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi beni de günahlarımdan uzaklaştır. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni de günahlarımdan temizle. Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile temizle.

                                                                                              Buharî (1/181) ; Müslim (1/419)


   3) Rabbimiz olan Allah'ım! Sana hamdederek seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah'ım! Beni bağışla.

                                                                                              Buharî (1/99) ; Müslim (1/350)


   4) Allah'ım! Günahlarımın hepsini, küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonunu, gizlisini ve aşikârını bağışla.

                                                                                              Müslim (1/350)


   5) Allah'ım! Gazabından rızana, cezalandırmandan affına, senden yine sana sığınırım. Sana olan övgüleri sayamam. Sen, kendini övdüğün gibisin.

                                                                                              Müslim (1/532)


   6) Allah'ım! Beni bağışla ve bana merhamet et. Beni doğru yola ilet ve bana ihsan eyle, bana afiyet ve rızık ver. Ve beni yücelt.

  İbni Mâce (1/148)


   7) Allah'ım! Kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccal’ın fitnesinden sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım. Allah'ım! Günahtan ve borçtan sana sığınırım.

                                                                                              Buharî (2/202); Müslim (1/412)


   Allah'ım! Yaptığım ve yapacağım, gizli ve aşikâr işlediğim, israf ettiğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı  bağışla. Sen Mukaddim (Öne alan) ve Muahhirsin (geciktirensin). Senden başka ilah yoktur.

                                                                                              Müslim (1/534)


   9) Allah'ım Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et. 

  Ebû Davud (2/86); Nesâi (3/53)

  10) Allah'ım! Cimrilikten sana sığınırım, korkaklıktan sana sığınırım, çok yaşlanarak (elden ayaktan düşmekten) sana sığınırım, dünya fitnesi ve kabir azabından sana sığınırım.

                                                                                              Buharî (Bkz:Fethu’l-Bâri (6/35)
 

  11) Allah'ım! Gayb ilminle ve yaratma kudretinle hayatın benim için hayırlı olduğunu bildiğin müddetçe beni yaşat. Ölümümün benim için daha hayırlı olduğunu bildiğinde de beni vefat ettir. Allah'ım! Gizli ve aşikâr, senden hakkıyla korkmayı dilerim. Senden rıza ve öfke anında hak sözü (söylemeyi) dilerim. Zenginlik ve fakirlikte senden itidalli olmayı dilerim. Bitmeyen bir nimet ve sonu gelmeyen bir göz aydınlığı dilerim. Senden, kaza sonrası rıza göstermeyi ve ölümden sonra kolay bir hayatı dilerim. Yüzüne bakmanın lezzetini, zarar verici bir hastalık ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın sana kavuşmanın özlemini dilerim. Allah'ım! Bizi iman zineti ile süsle ve bizi hidayete ermiş, doğru yolun rehberleri kıl.

                                                                                              Nesâi (4/54-55)
 

  12) Allah'ım! Senden, faydalı bir ilim, temiz bir rızık ve makbul bir amel dilerim.

                                                                                              Zâdü’l-Meâd (2/375)
 

  13) Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Namazım ve diğer ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım. Allah’ım melik sensin, senden başka ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ve ben de senin kulunum. Nefsime zulmettim. Günahımı itiraf ettim. Tüm günahlarımı bağışla. Şüphesiz, günahları ancak sen bağışlarsın. Beni ahlâkın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak sen erdirirsin. Ahlâkın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zira kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah’ım buyur! Hayrın tümü iki elindedir. Şer, sana nispet edilmez. Ben sana sığınır ve sana dönerim. Sen mübarek ve yücesin. Senden mağfiret diler ve sana tevbe ederim.

                                                                                              Müslim (1/534)
 

  14) Allah'ım! Hamd sanadır. Sen, göklerin, yerin ve onlarda bulunanların Rabbisin. Sen Hakk'sın. Va'din de haktır. Sözün de hak ve sana dönüş de haktır. Cennet ve cehennem hak, Peygamberlerin de haktır. Muhammed (s.a.s.) hak ve kıyamet haktır. Allah'ım! Sana teslim oldum; sana tevekkül ettim, sana iman ettim ve tevbe edip sana döndüm. Senin düşmanını düşman edindim. Ve senin hükmüne başvurdum. Gizli ve aşikâr, yaptığım ve yapacağım amellerimi bağışla. Öne geçiren ve geri bırakan sensin. Senden başka ilah yoktur. Sen benim ilâhımsın.

  Buharî (Bkz:Fethu’l-Bâri (3/3); Müslim (1/532)

-----------------------------------------------------------------------------

  YEMEK DUASI
 
Bizi yediren içiren ve bizi müslümanlardan kılan Allah'a hamdolsun.

(Ebu Davud: 3650)

 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (182 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol